Gelişmekte olan Avrupa bölgesinde, ekonomik faaliyetler 2020'nin 3. çeyreğinde belirgin şekilde toparlanmış olsa da yeni sağlık önlemleri bölgeyi 4. çeyrekte çift dipli bir resesyona sürükleyecek. Bölgesel GSYH'nin yüzde 70'ini oluşturan dokuz ekonomi için mevcut verilere dayanarak, 3.Ç. GSYH’sinin çeyreklik bazda yüzde 6,3 oranında arttığını tahmin ediyoruz. Ülke bazında en güçlü GSYH artışları ise Slovakya ile Macaristan’da gerçekleşti. Slovakya’de GSYH  ikinci çeyrekteki yüzde 8,3’lük daralmanın ardından üçüncü çeyrekte yüzde 11,7 arttı. Macaristan’da ise ikinci çeyrekte GSYH’de yaşanan 14,6'lık daralmanın ardından üçüncü çeyrekte yüzde 11,3’lük artış yaşandı. Bu, Mayıs-Haziran aylarında karantina önlemlerinin önemli ölçüde hafifletilmesinin yanı sıra tedarik zincirlerinin yeniden kurulması ve kötü durumdaki otomotiv sektöründeki toparlanmanın  ardından geldi. Ancak, çok güçlü bir ikinci Covid-19 dalgasıyla beraber, Orta ve Doğu Avrupa'daki 11 AB üye ülkesi (CEE-EU-11), değişen sıkılık seviyelerindeki yeni karantina önlemlerini uygulamak zorunda kaldı.

Türkiye için aşağı yönde risk oluşturan diğer bir etken de ekonomi politikaları. Türkiye para politikasını uzun süredir gevşek tutuyor. Hazine ve Maliye Bakanlığı ve Merkez Bankası Başkanlığı görevlerinde yaşanan değişikliğin kısa vadede ekonomik politikaları kalıcı bir şekilde tersine çevirmesini beklemiyoruz. Merkez Bankası Para Politikası Kurulu’nun 19 Kasım’da faizlerde yaptığı 435 puanlık baz artışın beklenmeyen değişimlere neden olmasını da beklemiyoruz. TL döviz kuru stabilize olur olmaz ve enflasyon doğurucu baskılar birkaç ay boyunca rahatlar rahatlamaz, Merkez Bankası'nın bir önceki şiddetli kur krizinden sonra yaptığı gibi, çok erken bir parasal gevşeme döngüsüne girmesini bekliyoruz. Jeopolitik gelişmeler de finansal piyasalarda çalkantıları devam ettirebilir.  


Diğer yandan, AB’nin 2021-2027 bütçesinin koşulluluğu ve
geçen hafta Avrupa Parlamentosu ve hükümetler tarafından kabul edilen Kurtarma ve Dayanıklılık Kolaylığı (RRF), Polonya ve Macaristan'da gerçekleşebilecek politika hataları için orta vadede esneklik sağlıyor. Artık sadece tüm AB hükümetleri ve Avrupa Parlamentosu tarafından resmi olarak onaylanması beklenen anlaşma, AB fonlarına erişimi hukukun üstünlüğüne saygı ile ilişkilendirdiği için gerilime neden olacak. Çünkü, mahkemelerin ve medyanın bağımsızlığını zedeledikleri için AB incelemesi altında olan Polonya ve Macaristan. “fonlara erişim için hukukun üstünlüğüne saygı” şartına şiddetle karşı çıkıyor.

Raporun devamına ulaşmak için aşağıdaki dokümanı indiriniz.