12 Ağustos 2025

Sürdürülebilirlik, kurumsal stratejilerin merkezine yerleştikçe, teminat ve kefalet ihtiyaçları da bu dönüşüme ayak uyduruyor. Peki, özellikle inşaat ve altyapı gibi enerji kullanımının yoğun olduğu sektörlerde faaliyet gösteren şirketler için bu durum ne anlama geliyor?

Özet

  • Banka finansmanı sürdürülebilir projeler için hâlâ kritik önemde: Geleneksel banka kredileri ve teminat mektupları, sürdürülebilir projelerin finansmanında önemli bir rol oynamaya devam ediyor. Ancak, bu ihtiyaçlara alternatif olarak sigorta destekli teminat çözümleri de öne çıkıyor.
  • Kefalet Senetleri etkili bir alternatif sunuyor: Sigorta şirketleri tarafından sağlanan kefalet senetleri, bankalardaki nakit limitlerini serbest bırakarak şirketlere finansal esneklik sağlar. Projeye ve yasal gerekliliklere göre uyarlanabilir olmaları sayesinde, sürdürülebilir yatırımlar için güçlü bir destek mekanizması oluştururlar.
  • Yenilikçi çözümlerimiz düşük karbonlu dönüşümü destekliyor: Allianz Trade’in Green2Green - Yeşilden Yeşile - Kefalet Çözümü, sadece sürdürülebilir projeleri güvence altına almakla kalmaz. Prim gelirlerini, sertifikalı yeşil tahvillere yönlendirerek sürdürülebilirliği döngüsel bir modele taşır ve sürekli olarak yeşil ekonomiye katkı sağlar.

Sürdürülebilirlik artık sadece bir trend değil, iş dünyasında temel bir gereklilik. Özellikle küresel pazarlarda faaliyet gösteren şirketler, uzun vadeli büyüme stratejilerine sürdürülebilirlik ilkelerini entegre ediyor. Bu dönüşüm, projelerin finansmanı ve güvence altına alınmasında daha esnek ve yenilikçi çözümlere olan ihtiyacı artırıyor.

İşte tam da bu noktada devreye biz giriyoruz. Allianz Trade olarak sunduğumuz kefalet çözümleri, geleneksel banka teminatlarına etkili bir alternatif sunarken, özel kredi çözümlerimizle birlikte çalışarak şirketlerin finansal kapasitesini artırmalarına, risklerini azaltmalarına ve sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmalarına yardımcı oluyoruz.

Küresel emisyon hedefleri ve iklim düzenlemeleri, sektörleri ve pazarları yeniden şekillendiriyor. Bu doğrultuda yeşil altyapı, düşük karbonlu teknolojiler ve sürdürülebilir inşaat projelerine olan talep hızla artıyor. Artık sürdürülebilirlik ilkeleri, sadece bir tercih değil; finansmana erişim, karar alma süreçleri ve paydaş beklentileri açısından kilit bir unsur.

BloombergNEF’in 2025 başında yayımladığı analize göre, düşük karbonlu enerji altyapısı projelerine yapılan yatırımlar 2024 yılında %11 oranında artış gösterdi. Uluslararası Enerji Ajansı (IEA), 2025 yılında dünya genelinde “temiz” enerji projelerine 2,2 trilyon ABD doları harcanacağını öngörüyor — bu rakam, fosil yakıt projeleri için öngörülen 1,1 trilyon dolarlık harcamanın iki katı.

Sustainable Construction Review’un Nisan 2025’te yayımladığı analiz ise, güçlü ESG performansına sahip inşaat firmalarının, büyük ölçekli projeleri üstlenme ve yatırım çekme konusunda rakiplerine göre daha başarılı olduğunu gösterdi. PwC’nin 2025 Küresel CEO Anketi de bu tabloyu destekliyor: CEO’ların üçte biri, iklim dostu yatırımlar sayesinde son beş yılda gelir artışı yaşadığını belirtiyor. CEO’ların üçte ikisi ise bu yatırımların maliyetleri düşürdüğünü ya da en azından artırmadığını ifade ediyor.

Karbon emisyonlarını azaltmaya yönelik teknolojileri benimseyen ve uzun vadeli sürdürülebilirlik taahhütlerinde bulunan şirketlerin, daha çeşitli finansman çözümlerine ihtiyacı var.

İşte burada sigorta destekli kefalet senetleri devreye giriyor. Sunduğu finansal güvence ve risk azaltma avantajları sayesinde bu teminatlar, özellikle ESG uyumlu altyapı projeleri gibi büyük ölçekli ve sermaye yoğun yatırımlar için ideal bir çözüm sunar. Banka teminatlarının aksine, sigorta kefalet senetleri bilanço dışında yer alabilir; bu da şirketlerin nakit akışlarını koruyarak ek finansal esneklik sağlar.

Allianz Trade olarak, kefalet senetleri küresel ölçekte sunulabilmesi bu esnekliği daha da artırıyor. Uzmanlarımız dünya genelinde yerel pazarlarda faaliyet gösteriyor; yerel mevzuatlara hakim, güçlü iş birlikleri ve derin piyasa bilgileriyle projelerinize özel çözümler sunuyorlar.

Ayrıca, bir projeyi değerlendirirken yalnızca finansal parametrelere değil, sürdürülebilirlik kriterlerine ve uzun vadeli değer yaratma potansiyeline de bakıyoruz. Benzersiz risk değerlendirme modelimiz sayesinde, bankalarla iş birliği içinde çalışarak düşük karbonlu ekonomiye geçiş sürecini destekliyoruz.

Allianz Trade olarak sürdürülebilirliğin, büyümenin ayrılmaz bir parçası olduğuna inanıyoruz. Bu nedenle, düşük karbonlu teknolojilere ve yenilenebilir enerji altyapısına özel olarak geliştirdiğimiz Surety Green2Green çözümümüzü hayata geçirdik.

Bu çözüm şu şekilde çalışıyor: Projenin Allianz Trade’in düşük karbon kriterlerine uygun olması durumunda, projenin güvence altına alınması için kefalet senedi düzenliyoruz. Ardından, poliçeye ait peşin prim tutarına eşit ya da daha yüksek bir meblağı sertifikalı yeşil tahvillere yatırıyoruz. Bu yatırımlar, ICMA’nın (Uluslararası Sermaye Piyasaları Birliği) tanımladığı Green Bond Principles - Yeşil Tahvil İlkeleri - gibi güncel düzenlemelere uygun şekilde yönetiliyor.

Bu sayede Surety Green2Green, çift yönlü sürdürülebilir etki yaratıyor. Allianz Trade Global Surety Direktörü Soenke Schottmayer’in sözleriyle:

“Gerçek bir döngüsel fayda yaratıyoruz. Düşük karbonlu projelerin başarıyla tamamlanmasını sağlarken, aynı zamanda genel ekonominin sürdürülebilir dönüşümüne yatırım yapıyoruz.”

Bugüne kadar Almanya, İtalya, Fransa, Polonya, İsveç, Danimarka ve Singapur gibi ülkelerde 25 farklı Green2Green projeyi destekledik. Örneklerden biri Almanya’da gerçekleşti: Allianz Trade teminatları sayesinde, kuzeyden güneye 300 km boyunca yenilenebilir enerji taşıyacak bir enerji otoyolunun inşası tamamlandı. Bu proje, 2 milyon kişiye daha temiz enerji ulaştıracak.

Sürdürülebilirliğe kararlı şirketlerin, sadece geleneksel finansman değil; bu dönüşümün karmaşıklığını anlayan güçlü bir teminat ortağına ihtiyacı var.

Allianz Trade olarak sahip olduğumuz AA+ kredi notu, global pazarlarda güçlü ve güvenilir bir teminat sağlayıcısı olduğumuzu belgelemektedir. Bu güvence, büyük ölçekli ve karmaşık sürdürülebilirlik projelerinde yatırımcılar, yükleniciler ve proje sahipleri için ek bir güven kaynağı sunar.

Sahip olduğumuz yerel piyasa bilgisi ve küresel tecrübemizle, sadece finansal güvence sağlamakla kalmıyor; aynı zamanda değişen sürdürülebilirlik ortamında yol gösterici bir iş ortağı olarak hareket ediyoruz.

Allianz Trade Global Surety Başkanı Sean McGroarty’nin de ifade ettiği gibi:

“Teminat işi esasen bir ilişki işidir. Sahada uzman olmak, yerel mevzuata uygun çözümler sunmak kritik önem taşır. Müşterilerimiz hem küresel marka gücümüzü hem de yerel uzmanlığımızı çok değerli buluyor.”

Sürdürülebilirlik artık tüm iş stratejilerinin merkezinde. Projeler nasıl planlanıyor, finanse ediliyor ve başarıya ulaşıyor sorularına verilen yanıtlar, ESG hedefleriyle doğrudan ilişkili. Bu nedenle, şirketlerin sadece mevcut düzenlemelere uyum sağlayan değil; aynı zamanda ölçeklenebilir ve geleceğe hazır çözümlere ihtiyacı var.

Allianz Trade olarak sunduğumuz esnek ve özel kefalet çözümleri, bugünün sürdürülebilirlik standartlarını karşılamanıza, yarının büyüme hedeflerine ise güvenle ulaşmanıza destek olur. Yenilikçi Surety Green2Green çözümümüz, bu vizyonun somut bir yansımasıdır. Alanında uzman A-Team kadromuz ise size hem küresel gücümüzü hem de yerel uzmanlığımızı sunar.

Sürdürülebilir projelerinizi güvence altına almakla kalmaz, sürdürülebilir büyümeniz için güçlü bir finansal iş ortaklığı da sunarız.

A-Takımımız ile bugün iletişime geçin ve teminat çözümlerimizin bir sonraki projenizi nasıl güçlendirebileceğini keşfedin. 
allianz trade yurtiçi ve ihracat alacak yönetimi

Allianz Trade olarak ticari alacak sigortasında dünya lideri ve kefalet sigortasında önde gelen iş ortağıyız. Ticari istihbarat gücümüzle, şirketlerin ticari ve kredi risklerini bugünden öngörerek nakit akışlarını koruyor ve sürdürülebilir şekilde, güvenle ticaret yapmalarını sağlıyoruz. Dünya genelinde farklı sektörlerden gelen şirketlerin ihtiyaçlarını karşılamak için sigorta, teminat ve garanti gibi çeşitli finansal ürünler ve hizmetler sunuyoruz. Şirketlerin bir yandan güvenle ticaret yaparken bir yandan da yeni pazarlara açılmalarında onlara rehberlik ediyor, yol gösterici oluyoruz. Bu iş ortaklığı sayesinde, firmalar kredibilite değerlendirmesi başta olmak üzere; fatura ödenmeme riskinin bertaraf edilmesi, olası hasar durumlarında tahsilat ve yasal takip süreçleri gibi hizmetlerimizden yararlanabiliyor.

Küresel ticarette güven duyulan bir şirket olarak, işletmelere ve ülke ekonomisine  sürdürülebilir bir büyüme sağlama konusunda kritik bir rol üstleniyoruz. Allianz Trade olarak alacak tahsilatı konusundaki yetkinliğimiz, hizmet ağımız ve ticari alacak sigortası sayesinde  şirketlerin ticaret yaptıkları her alanda bir adım önde olmalarını sağlıyoruz. 83 milyondan fazla şirketin finansal takibini gerçekleştiriyor, 70 binden fazla müşterilerimizden gelen günlük 22 bin limit talebine cevap veriyoruz. Risk Veri Tabanı ve teknolojik altyapımızla desteklenen güçlü erken uyarı sistemimiz sayesinde detaylı bir risk yönetimi sunuyoruz.  Şirketlerin ticaret yapacakları potansiyel müşterilerinin risk analizini sağlıklı bir şekilde gerçekleştirirken, sigortalanmış faturalarla kesintisiz, istikrarlı nakit akışı sağlıyoruz.